Kapadokya Turu 2. Gün

Sabah ezanını ne duymuştuk; ama yanımızdaki fıskiyenin çalıştırılmadığını görünce, sağolsunlar cemaatin (yada imamın) rahatsız etmek istemediğini anladık.

 Kahvaltımızı çadırımızda yaptıktan sonra toparlandık. Ve Nevşehirden üniversite tarfına doğru yola koyulduk. Nevşehir Avanos yolu üzerinde, Ürgüp Göreme tarafına giden yola doğrukoyulduk (sanırım çoplan mevki diye geçiyor). Giderken solda koca dikili taşlar gördük ve az ileride yolda gördüğümüz polislere sorduk. Bize fark etmediğimiz diğer büyük şekilleride göstererek; yabancıların 2007'de yaptığı, uzaydan bile görülebilen (!), onlar için kutsal sayılan kapadokyaya girişi ifade eden ve uzaydan uydularla izlenen bir yer olduğunu bunlar gibi daha çok şekil olduğunu söyledi.
 tabikide gelip netten araştırdığımda ünlğ Avusturalyalı heykeltraş Andrew Rogers'ın 2007'de başlayıp 3 yılda tamamladığı "Dünyada bir gün" ve " Zaman ve mekan"adını verdiği bir heykelpark olduğu yazıyor. Bu konuda çeşitli tartışmalar da olmuş.

Dikkatli bakarsanız ağacın sağında dağın tepesinde bir AT var

  Bu yoldan Göreme tarafına giderken sağda aşk vadisine girdik. orada peri bacaları arasında ağabeyin çardak kurmuş birşeyler sattığını gördük. Soyadı Keleş olan (adını hatırlamıyorum) bu ağabeyin yerine oturduk. Başladık sohbete. 2 oğluda Japonyadaymış. Yerleri varmış (Türk restorantı ve tekstille ilgili). Odunda semaver çayınıda içterken o bölgeye nasıl orayı açtığını ve etrafa zarar vermediğini kanıtlamak için neler yaptığını anlattı bize. Biraz daha muhabbetten sonra göremeye doğru devam ettik.

Göremede önce uçhisar kalesine tırmanmaya çalıştık. Çok yaklaştık. Yorgunluk artı havanın iyice bozması sonucu, oradaki panaroma kafelerinden birinde dinlenip Göremeye geri döndük. Gün batımının en iyi izlendiği,                    göremenin ayaklarının altında olduğu tepeye çıktık.

   Oraya giderken ucuz kamping alanlarının olduğunu duyduk. Bulursak gider kalır, havuzlarına falan gireriz demişik. Bir iki kamping alanına baktıktan sonra aşşağıda bir tane bulduk ve abiyle muhabbete başladık. Abi önce bütün turlarını bize anlattı, ayrıca o günlük gezi öneriside vardi. Güllü Dere, Kızıl Çukur, Çavuşin i gezip özel bir müzeyi gezin dedi.
 sonra gelin 15 e değil 10 liraya kalın bende dedi. havuzu, duşu, elektriği bize çok cazip geldi.
 Önce Kızılçukuru gördük sonra biraz orada birşeyler yiyip Çavuşine geçtik

Kızılçukurda bulduğumuz yemeklik kaya 

Kızılçukur'dan görünüm

  Bu güzelliklerden sonraki durağımız Avanos. Avanosta sallanan köprüye gittik. Göremede fotoğrafımızı çeken aileyle karşılaşıp birkaç foto daha çekildik.

 Oradan müzeye geçtik. Seramik ve çömlek işlerini tüm aşamalarıyla gördük. Tarihi eser olanlarından modernlerine kadarda.


 

 

 Güzel ve dolu bir günden sonra kamp alanımıza geri döndük. Hem kondisyon düşüklüğünden hemde epey dolandığımızdan uykular geldi. Tabi birde duş maceramız var. Biz epey gece kalınca duşların soğuması bir yana -aklınızda olsun- havlunuzuda unuttuysanız bir rulo kağıt havluyla 2 kişi rahat kurulanabiliyorsunuz ;) Diğerlerinin yastık olması cabası ;)
 Duşa girmeden sarışın bir arkadaşla karşılaştık, selamlaştık. O da bizim kafadanmış bisikletçi çıktı ama tabi rotası bizden biraz daha uzun. O ise bir sonraki günün yazısında ;) Ertesi günki maceralarda görüşmek üzere.


                Kapadokya Turu İlk Gün                                         Kapadokya Turu Üçüncü Gün