Kayserinin meydanına iner inmez markete girip bişeyler alalım dedik. Biraz dolandık, o kadar sıra vardı ki çıktık. Tam o sırada bisikletçinin, çift çizgili daha kaliteli diye sattığı iç teker kendiliğinden patlamış! Yükleri sök, tekeri sök, topla...
Yavuz Alinin bisikletini almıştı, yüklüğü takılı değildi, onu tak derken anca çıktık yola. Otogar tarafında yaptık alışverişimizi derken yola koyulduğumuzda saat sekize çeyrek vardı. Kayseriden çıktık. Rüzgar hep karşıdan güçlü güçlü esiyor. Bisiklet süren için resmen bir savaş. Ankara yoluna, yokuşuna girdik. Artık hava karardı tabi, iyice olmasada... Zorlan, zorlan, yokuşu tırman, iyilik yapacak adam yokuş sonunda bulsun seni (bu yeni keşfettiğim murphy kanunu).
Tam yokuşun inişine keyfine varıcaz, bir tır yanaştı "nereye" dedi, "Nevşehire" dedim, "yanaşıyom" dedi. Aldı bizi. Attık bisikletleri arkaya koyulduk Nevşehire yola. Karpuz kavun bırakmış tırcı Murat, Nevşehirlşiymiş. Yol boyu askerlik anılarını dinledik Muratın. 6-7 saatte gideceğimiz yolu 45 dk da gittik. Madem dedik Murat bizi ışınladı keyfi dolaşalım. Biraz Nevşehir turu yapıp birşeyler yedikten sonra kalacak yer bakmaya başlayalım dedik. Aklımıza hiçbiryer gelmiyor. Yavuz kayseriye gelmiş olsak yabancı biri olaraak neresi mantıklı gelirdi dedi, üniversite herhalde gayet iyi olurdu dedim. bizde Üniversiteye gittik kampüse kamp kurmaya izin almak için. Normalde yapmayacakları şeyi yaptıracaktık, ertesi gün KPSS olmasaydı! Hayır KPSS'nin olacağı günü bulmamız.... Orman bakanlığı tesisi ve yurtkurda almayınca bir abinin tavsiyesi üzerine, bir park ve caminin bulunduğu yere gittik. Baktik cami avlusu ağaçlı, yeşil ve güzel. Kurulduk oraya. İlk gün için çok pedal basmadıysakta, günü yaşayıp yola çıktığımız için epey yorulmuştuk. Gece bir buçuktu yatarken ve aklımızda sabah ezan sesini ne kadar net duyacağımızı düşünüyorduk :)
Hey gidi günler :)
YanıtlaSil