Haritadaki kabukları seçerek orayla ilgili yazıya rahatlıkla ulaşabilirsiniz.

Altıncı Gün / Fethiye (Ölüdeniz) - İzmir (Büyük kaza!)

Posted By: cowabunga - 08:55

Share

& Comment






Sabah denize girmeden önce kahvaltılık albileceğimiz yer sorduk. Açık büfe kahvasltıları varmış ve sonuymuş artık. Denizde demezmi "Haydi gençler kahvaltılar benden" diye! Kesesine bereket mükemmel bir insan kahvaltısı yapmış olduk  (Cem Yılmazın açık büffe betimlemesi aklınıza gelebilir). Zaten yemek sonrası o rahatlama halimizdende okunur :D





 

 




 Bu güzel kahvaltının ardından Ölüdenizin o muhteşem sularına attık kendimizi. Kaldığımız yerin 
kıyısı olduğundan oradan denize girip Ölüdenizin paralı tarafına yüzdük :D Yanmış taşlarda koşup tekrar denize atladık. Beleşe gelen ölüdeniz çıkıntısında ufak çaplı bi duatlon yaşamış olduk :D 
 O turkuaz mavisi sularda 3lü boy vermeyi denedik, omuzlarımıza basa basa. Ama 3 adam boyundanda fazlaymış oralar hep :D Bir güzel oaralarda yüzüp atladıktan sonra, dönüp konservegillerimizi yedik ve hazırlandık. 


 5 liraya seni alırız diyen dolmuşçılara güvenip yanlarına gittik. 5 bisikletten 2,5 bizden istedi ve tek bisiklet her seferinde gelebilir diyince taksilerin biriyle 30 liraya anlaştık. Büyük dolmuşlardan birini taksi yapmışlar. Neyse çıktık, bizi en tepeye bıraktı. Son kontrolleri yapıp yokuş aşşağı salacağız bisikletleri. Deniz halletti indi. Aliyle bende hallettik tekere yük değmesin diye gergiler falan derken azıcık oyalandık. Sonra beraber sallandık aşağıya. Bir ara hız göstergesine baktım 70 km/sa yazıyordu, sonra alinin beni geçti. İnişli virajlı yoldan ilk dönemeci (sağa) aldık, ikinci dönemecı ben zar zor aldım, kafayı kaldırdım Ali çok zorlandı ve önce gidon kontrolünü kaybetli sonra60-65 gibi bir hızla yolun dışıına (dağa doğru) çıktı. O yoldan dışarı çıkarken yüzüme mıcırlar sıçradı (gözlük önemli!) Tabiki de bende birşey yok. İki frenede basıp durabilmem anca 100 metre sonra oldu. Ben yukarı Ali ye koşarken Hemen bir wosvos minibüs kazayı görüp yanaştı. Ben yanına vardığımda Ali şoka girmiş bir modda, her tarafı kan içinde oturuyordu (sırtı kolu ve dizleri sıyrılmıştı). Ben su! dedim ve koşup suluğu kapıp geldim. Neyse sinir bozucu sakinlikte, rahatlıkta ve yavaşlıkta davranan vosvosdaki abi bisiklet kullanma hikayelerini anlatmaya başlayınca, acil dedim hastahaneye götürün abi! Alın bisikletinide. Bende daha Denizde yetişeceğim  haberdar edip hastahaneye geçeriz. İniyorum iniyorum Deniz yok. Bendede şarj yok. Bir dükkana girdim teli şarja takıp direk aradım. O da yolda görmüş onları direk hastahaneye geçmiş. Ben oraya vardığımda taytını kesip pansuman, dikiş işlerini hallediyorlardı. Acıdan cüzdanını ısırmıştı. Hala izi vardır. Allahtan eldivenleri ve kaskı olduğu için ellerde ve kafada birşey yoktu. Bir kez daha kaskın önemini zaten kalan kısımların sargısını görünce anlayacaksınız.
                           İzleyin! Ders alın!



© cowabunga

Bu sitede tarafımızca üretilen her türlü görsel, işitsel ve tüm veriler 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserlerini Koruma Kanunu Gereği Telif Hakkına tabidir. Bu veriler/ürünlerin kullanım şartları için buraya tıklayınız
.

0 yorum :

Yorum Gönder

Yorumlarınızla yanımızda olduğunuz için teşekkürler.
Yorumunuz en kısa zamanda kötü içeriğe karşı denetlenip yayınlanacaktır.

Copyright © 2015 Beş Parasız Dünya Turu!

Designed by Templatezy